Beyin, insan vücudunun merkezi sinir sistemi olarak, tüm fiziksel aktiviteleri, fizyolojik süreçleri ve çevresel etkileri algılayıp yorumlayarak gerekli tepkileri verir. Beyin, zihinsel faaliyetlerin merkezi konumundadır ve duyu organları aracılığıyla çevresel olayları algılar, bu bilgileri yorumlar, eylemleri planlar ve gerçekleştirir. Ayrıca, vücudun fizyolojik yapısını ve işlevlerini düzenler. Beyin, sinirler aracılığıyla adeta bir orkestra şefi gibi tüm vücudun işleyişini yönetir. Bu yönetim görevleri arasında kan basıncının dengelenmesi, vücut sıcaklığının düzenlenmesi, hormonların salgılanması, açlık, susuzluk, konuşma, duyma, görme, koku alma ve hareket etme gibi birçok eylem bulunur.

Beyin, dışarıdan gelebilecek darbelere karşı kafatası kemiği ile korunur. Kafatası, beyni çevresel etkilere karşı bir kalkan gibi sarar. Beyin, beyaza yakın renkte ve oldukça yumuşak bir yapıya sahiptir. Beyin iki ana bölümden oluşur: üst ana bölüm ve soğancık adı verilen arka bölüm. Soğancık, beyin ile omurilik arasındaki koordinasyonu sağlar.

Omurilik, soğancıktan başlayan ve aşağı doğru uzanan büyük bir sinir yapısıdır. Beynin işlevlerinin vücuda iletilmesini sağlayan milyarlarca sinir hücresinin bir arada bulunduğu bir yapıdır. Beynin tüm faaliyetleri omurilik aracılığıyla gerçekleştirilir. Omurilik de beyin gibi omurlar arasında çevresel etkilere karşı korunmuştur. Omurlar, tespih taneleri gibi üst üste dizilmiştir ve aralarında "disk" adı verilen içi jel kıvamında sıvı dolu yastıkçıklar bulunur. Bu diskler, omurların aşınmasını önler ve omurlara bir miktar hareket kabiliyeti sağlar. Omurilik, bu korunaklı yapının içinde tespih ipi gibi uzanır. Omurlar, omuriliği dış etkenlerden koruyamazsa vücudun fizyolojik yapısı da bozulur. Bu durum, hareketlerin ve organların işlevlerini yerine getirememesine neden olabilir. Bel fıtığından muzdarip olanlar ya da darbelerden sonra felç olan kişiler bu durumu daha iyi anlarlar.

Beyin ve omurilik, birbirinden ayrı düşünülemezler. Beyinde oluşan yönetimsel mesajlar omurilik aracılığıyla tüm vücuda yayılır. Beynin mesajlarının doğru ve zamanında iletilmesi, omuriliğin sağlıklı olmasına bağlıdır. Omurilikte oluşan baskı, zedelenme gibi durumlar, beynin mesajlarının yerine tam olarak ya da hiç iletilememesine neden olabilir. İletilemeyen mesajlar, vücutta koordinasyon bozukluklarına yol açar ve bazı uzuvların işlevini kaybetmesine sebep olabilir. Beyin ya da omuriliğin zarar görmesi, vücudun fizyolojik yapısında ciddi bozulmalara neden olur.

Sonuç olarak, beyin ve omurilik, insan vücudunun hayati işlevlerinin düzenlenmesinde merkezi bir rol oynar. Bu iki yapının sağlığı, genel vücut sağlığı için kritiktir ve herhangi bir zarar, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.