Beyin büyümesi, beyin anevrizmaları olarak da adlandırılır. Kelime anlamı genişleme demektir. Beyin büyümesi, beyin damarlarının genişlemesi ile oluşmaktadır. Beyin damarındaki genişlemeler, beyin damar yapısında kalıcı olarak bir balonlaşmayı ifade eder. Beyin damarlarındaki genişlemeler, oluş sebeplerine, yerleşimlerine, şekillerine, damar ile ilişkilerine ve büyüklüklerine göre çeşitlere ayrılmaktadır. En sık karşılaşılan genişlemeler, konjenital sakküler genişlemeler olarak adlandırılan, doğuştan gelen bazı bozuklukların üstüne sonradan eklenen ve kan akışını etkileyen etkenler ile meydana çıkan, atardamarların çatallanma veya damar ayrılma noktalarında rastlanan ve genellikle kiraz benzeri şekilde olan genişlemelerdir.

Beyin damarlarının yapısı, diğer organların damar yapısından oldukça farklıdır. Beyin damar duvarındaki katmanlar bazı kişilerde eksik veya daha zayıf olabilir. Bunun etkisiyle, özellikle atardamarların damar çıkış yerlerinde veya çatallanma noktalarında, damar duvarındaki kas tabakasının ve damar iç duvarını döşeyen elastik tabakanın defektli olduğu bölgelerde damar baloncuk yaparak genişleme oluşur. Doğuştan oluşmuş olan damar duvarındaki zayıflığın üstüne, edinsel olarak kan akışıyla ilgili etkenlerin ve damar duvarının yapısını etkilemekte olan süreçlerin eklenmesiyle genişlemenin oluştuğu düşüncesi yaygın olarak uzmanlar tarafından kabul edilmektedir. Ancak, yine de tam sebebi bilinmemektedir.

Beyin damarlarının konjenital sakküler genişlemeleri, her ne kadar doğuştan gelmiş olan bir başlangıçları olsa da, bu lezyonların meydana çıkışı genellikle 40-50 yaşları arasında ve çok sıklıkla ağır bir beyin kanaması olan spontan subaraknoid kanama ile olur. Beyin genişlemelerinde bölge ve ırk özellikleri önemli bir yer almaktadır. Bazı ailelerde ve toplumlarda genişleme görülme oranı çok yüksektir. Dolayısıyla, bu genişlemede genetik faktörlerin önemi büyüktür. Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu, psödoksantoma elastikum, nörofibromatozis, aorta koarktasyonu, polikistik böbrek hastalığı gibi bazı sistemik bağ dokusu hastalıklarında, beyin genişlemesi görülme ihtimali oldukça artar. Cinsiyet ve yaş da önemli etkenlerdir. Tüm yaş gruplarında rastlansa da, 40-60 yaş grubu kadınlarda biraz daha yüksek oranda karşılaşılmaktadır.

Beyin genişlemesinin %90'ından fazlası, anevrizmanın yırtılıp kanaması ile meydana çıkar. Bu, spontan subaraknoid kanama adı verilen çok ağır bir beyin kanamasıdır. Bu kanama ve kanamayı tetikleyen komplikasyonların tedavi edilmesi gerekmektedir. Beyin damarı mikrocerrahisinde uzman kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.

Kişilerin çok az kısmında anevrizmanın kitlesi ile etraf beyin yapılarında basınç oluşturması ve bunlara ait nörolojik bulguların meydana çıkması söz konusudur. Bu belirtiler:

• Görme bozuklukları
• Göz etrafında ve yüzde ağrılar
• Göz hareketlerinde kısıtlanma ve buna bağlı olarak çift görme
• Vücudun bir tarafında kuvvet veya duyu kaybı
• Duygulanım bozuklukları
• Yürüme bozuklukları
• Baş ağrısı
• Bunama

Bu belirtiler uzman kişiler tarafından doğru bir şekilde okunup gereken incelemeler yapılırsa, anevrizmayı henüz kanamadan teşhis etme imkanı bulunabilir. Anevrizmanın kanamadan tanı koyulması hem kişi hem de uzmanlar için oldukça avantajlıdır.

Beyin damarı anevrizması patladığında spontan subaraknoid kanama meydana çıkar. Baş ağrısı kardinal bir belirtidir ve tanı koymada en önemli belirtidir. Kişinin daha önce hiç yaşamadığı kadar aşırı derecede baş ağrısının yanına bir de ense sertliği, bilinç düzeyinde bozulma, bulantı, kusma, kuvvet kaybı, anlama, duyu bozuklukları, ifade kaybı ile meydana çıkan konuşma ve görme bozuklukları, epilepsi (Sara) atakları ile nörolojik faktörler eşlik eder. Beyin anevrizması ve bunun kanaması ile meydana çıkan subaraknoid kanama, tanı ve tedavi açısından, yüksek donanımlı bir hastane, beyin cerrahi ve uzman ekipler ile uygulanacak tedavi ile beynin korunması sağlanarak, anevrizma kapatılırsa başarılı sonuçlar elde edilir.