Beyin sarsıntısı, travmatik bir beyin yaralanması olup, günümüzde oldukça yaygın olarak görülmektedir. Beyin sarsıntısı, zaman içerisinde beyin işleyiş şeklini tamamen değiştirebilir. Bu rahatsızlık, baş ağrısıyla başlayıp konsantrasyon sorunları, denge ve koordinasyon bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler tedavi edildikten sonra genellikle kaybolur. Beyin sarsıntısı, baş veya üst vücudun şiddetli bir şekilde sarsılması sonucu meydana gelir ve başa darbe alınması halinde geçici bilinç kaybına yol açabilir. Çoğu kişi, bu durumlarda beyin sarsıntısı geçirdiğinin farkına varamaz.

Beyin sarsıntısının iyileşmesi için zamana ihtiyaç vardır. Başta yastık görevi gören kafatası içindeki beyin omurilik sıvısı, baş ve boyun bölgesinde yaşanan sert darbelere karşı koruma sağlar. Jelatin yoğunluğuna sahip olan beyin, olası bir araba kazasında beynin yara almasını önler. Şiddetli darbe alınması durumunda beyin içinde veya etrafında kanama meydana gelebilir. Bu durum, kafa karışıklığı veya sersemlik hissi yaşanmasına yol açar. "Sarsılmış bebek sendromu" adı verilen bu rahatsızlık bazen ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Beyin sarsıntısının belirtileri hemen fark edilmeyebilir ve bazı şikayetler günlerce ya da aylarca devam edebilir. Beyin sarsıntısı belirtileri şunlardır:

Bu sorunlar, beyin sarsıntısının yaşanmasından günler ya da haftalar sonra da ortaya çıkabilir, bu nedenle belirtileri gözlemlemek oldukça önemlidir.

Yetişkinler ile çocuklar arasında farklı belirtiler gözlemlenebilir. Yeni doğan bebekler ya da yürümeye yeni başlamış çocuklarda ne hissettiklerini ifade edemedikleri için beyin sarsıntısı olup olmadıklarını fark etmek oldukça zordur. Çocuklarda görülebilecek belirtiler şunlardır:

Çocuklarda başa sert bir darbe alınması sonucunda göz bebeklerinde büyüme, davranışta değişiklik, huysuzluk, konuşma bozukluğu, nefes alışverişinde değişiklik, burundan veya kulaktan kan ya da sıvı akması, başta şişlik ve çürük, kusma, nöbet, uzun süren bilinç kaybı ve hareketlerini rahat yapamama gibi sorunlar görüldüğü takdirde acil olarak doktora gidilmesi gereklidir. Bu gibi durumlarda çocuğun hem fiziksel hem de zihinsel olarak dinlenmesi gerekmektedir.