Beyin, insan vücudunda bulunan en önemli organlardan biridir. Kafatası içerisinde yer alır ve sinirsel bir organdır. Yüzeyi çıkıntılıdır ve iki yarım küreden oluşur. Beyin ve kafatası arasında üç katmanlı bir zar bulunur. Bu zar, beyni olası sarsıntı ve darbelere karşı koruma görevini üstlenmiştir. Beynin yapısında milyonlarca sinir hücresi yer almaktadır. Beynin Fonksiyonları Beyin, görme, tat alma, işitme, koklama ve dokunma duyularının yönetildiği merkezdir. Ayrıca vücut hareketlerini, öğrenme, okuma, yazma, konuşma, bilgi depolama, ağlama, üzülme, sevinme gibi durumları da yönetir. Beynin bazı kısımlarının görevleri arasında vücut ısısını ayarlamak, metabolizmayı düzenlemek, hormonları denetlemek, strese karşı hemen cevap vermek ve kalp-damar sistemini düzenlemek bulunmaktadır. Beyine Kan Sağlayan Damarlar Beyine ve beyinciğe kan taşıyan dört ana atardamar bulunmaktadır. Bu damarlardan ikisi şah damarı (karotis), diğer ikisi ise vertebral damar olarak adlandırılır. Bu damarlar, kalpteki kanı vücuda dağıtan aort adı verilen damardan çıkarlar ve boyun bölgesinden geçerek kafatası içerisindeki beyine ulaşırlar. Şah Damarı ve Vertebral Damarlar Şah damarı, çene bölgesine yakın bir yerde iç ve dış kısım olmak üzere ikiye ayrılır. İç kısımdaki şah damarı yani karotis, beynin beslenmesine yardımcı olurken, dış kısımdaki şah damarı ise yüz ve kafatasını besler. Vertebral damarlar kafa tasına gitmeden önce birleşerek baziler arter adı verilen tek bir damar halinde kafatasının içine girerler. İç karotis yani şah damarı beyni, baziler damar yani vertebral damar ise beyincik ve beyin sapını besler. Damarların Bağlantıları ve Fonksiyonları Her iki iç şah damarı (karotis) ve baziler (vertebral) damarlar, kafatasının içine girdikten sonra ince bağlantı damarlarıyla birbirlerine bağlanarak beyinde bir dolaşım ağı oluştururlar. Bu sayede, damarların herhangi birinde tıkanıklık olasılığı olduğunda diğer damar hemen devreye girerek olası riskleri azaltır ve beyin ya da beyinciğin kansız kalma olasılığını engeller. Beyin Damarlarının Kanama ve Tıkanma Riskleri Beyindeki damarların kanama ve tıkanma riskleri oldukça yüksektir. Damar tıkanması, damar kanamasına oranla daha sık görülen bir durumdur. Bu tıkanmanın sık olarak görüldüğü bölge, iç şah damarlarının çene hizasına en yakın olan kısmındadır. En nadir görülen yerler ise baziler, vertebral damarlar ve beyin içindeki küçük damarlardır. Bu tıkanmalardan bazıları yavaş yavaş gelişirken, bazıları ani ve hızlı gelişebilir. Tıkanıklıkların Sonuçları: Geçici ve Kalıcı Ataklar Beyindeki damar tıkanıklıkları, ataklara sebep olarak geçici ve kalıcı izler bırakabilir. Geçici ataklar, yirmi dört saat içinde herhangi bir iz bırakmadan iyileşen ataklardır. Bu ataklar genellikle kronik damar tıkanıklığı olan kişilerde tansiyon düşmesi sonucu meydana gelebilir. Geçici ataklarda tansiyon hemen kendini düzenlediği için kalıcı sonuçlar bırakmaz. Bu atakların belirtileri şunlardır:
Kalıcı ataklar ise yirmi dört saat sonrasında da geçmeyen rahatsızlıklardan oluşur. Kalıcı ataklarda tansiyon kendini hemen düzenleyemediği için bu süreç yirmi dört saati geçer ve bu da kalıcı izler bırakmasına sebep olur. Bu durum, uzun bir araştırma sonucu öğrenilir. |