Bebeklerin beyin gelişimi, daha anne karnındayken başlar ve hızla ilerler. Bu süreç, doğumdan sonra da devam ederek yaklaşık 10 yaşına kadar önemli ölçüde hızla ilerler. Bu nedenle, anne adaylarının hamilelik döneminde bebeğin beyin gelişimini desteklemek için dikkat etmeleri gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Beyin hücrelerinin oluşumu ve gelişimi, gebeliğin üçüncü haftasından itibaren başlar ve bu süreç oldukça karmaşık ve hızlı bir şekilde ilerler.

Gebeliğin üçüncü haftasından itibaren, bebeğin beyin hücreleri hızla çalışarak gelişmeye başlar. Bebek, beşinci ayına geldiğinde, beş duyusundan dokunma ve duyma yetenekleri gelişir. Yedinci ayına geldiğinde ise, sahip olması gereken beyin hücrelerinin büyük bir kısmına sahip olur. Bu durum, tıp alanında hala tam olarak açıklanamamış olağanüstü bir sistem olarak kabul edilir.

Bebeğin beyni, üçüncü haftadan itibaren hızla gelişmeye başlar. Bu dönemde, bedenindeki diğer hücreler de hızla çoğalarak gelişir. Bebeğin beyninin fiziksel yapısı ve bölümleri bu dönemde şekillenmeye başlar. Ayrıca, düşünme ve algılama gibi önemli işlevleri sağlayan nöronlar bu dönemde üretilmeye başlar. Nöronlar, beyin çerçevesinde dağılarak algıları, refleksleri, düşünme ve dil gelişimini, iradeli beden hareketlerinin oluşmasını sağlayan mekanizmaların alt sistemlerini oluşturur. Nöronlar, beyin bölgelerine yerleştiklerinde işlevlerini yerine getirirler, yerleşemediklerinde ise kaybolurlar.

Gebeliğin ilk üç ayında, nöronları bir arada tutan gliyal hücreler oluşur. Bu hücreler, beynin kısımlarına yerleşen nöronları adeta bir yapıştırıcı gibi bir arada tutarak destek sağlar. Gliyal hücreler, bebeğin gelecekte kullanacağı zekânın yapı taşlarını oluşturur. Bu nedenle, anne adayının bu dönemde kendine iyi bakması, iyi beslenmesi ve düzenli spor yaparak sağlıklı yaşam koşulları oluşturması, bebeğin zekâ ve beyin gelişimi için son derece önemlidir.

Anne karnındaki bebek, dış etkenlerden mutlaka etkilenir. Anne adayının agresif, korku ve öfke krizleri yaşaması, bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyen, dolaşım sistemini ve beynin işlevini etkileyen birçok zararlı maddenin salgılanmasına neden olur. Bu durum, beyin işlevine zarar verebilir ve düşüğe bile yol açabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar, sinirli ve öfkeli olan anne adaylarının hamilelikte yaşadıkları stres ve öfke krizlerinin, bebeğin doğduktan sonra çocukluk döneminde farklı beyinsel faaliyetler göstermesine ve gelecekte depresyon ve ruhsal bunalım riskinin artmasına neden olduğunu göstermiştir.

Anne adaylarının bebeğin beyin gelişimini desteklemek için dikkat etmeleri gereken bazı hususlar şunlardır:

Bu adımlar, bebeğin beyin gelişimini olumlu yönde etkileyerek, doğumdan sonra da sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar.