Beyin felci, tıbbi literatürde serebral palsi olarak bilinir ve halk arasında inme olarak da adlandırılır. Günümüzde, teknolojinin ilerlemesi ve radyasyonun artmasıyla birlikte beyin felci vakalarında artış gözlemlenmektedir. Beyin felci, beyin ve boyun damarlarında meydana gelen tıkanıklıklar ve şişmeler sonucu ortaya çıkar. Bu rahatsızlık, ağrılarla kendini belli eder ve çeşitli belirtiler gösterir.

Beyin felcinin erken evrelerinde aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:

Beyin felci, gözlerde ve başta da sıkıntılara yol açar. Gözlerde görme bozukluklarına neden olurken, başta şiddetli ağrılar meydana gelir.

Beyin felcinin bugüne kadar kesin bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Tedavi, hastalığın ilerlemesini durdurmayı ve ağrıları hafifletmeyi amaçlar. Beyin felci geçiren hastalarda iyileşme kesin bir durum değildir. Tedavi sürecinde genellikle aşağıdaki yöntemler kullanılır:

Fizik tedavi uzun bir süreçtir ancak düzenli yapıldığında olumlu sonuçlar verebilir. Hasta, kollarını daha rahat kullanabilir ve ağrıları azalabilir.

Beyin felci, yetişkinlerde görüldüğü gibi yeni doğan bebeklerde de ortaya çıkabilir. Özellikle 2,5-3 kilonun altında doğan bebeklerde bu risk daha fazladır. Beyne oksijen gitmemesi beyin felcine yol açar. Bu durum, bebeklerde ileriki yaşlarda uyum problemlerine ve beyin fonksiyonlarının yeterli ve yerinde çalışmamasına neden olabilir.

Beyin felci, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir durumdur. Bu nedenle erken tanı ve düzenli tedavi büyük önem taşır. Teknolojik ve tıbbi gelişmelerle birlikte, bu rahatsızlığın tedavi yöntemlerinin ileride daha da gelişeceği umulmaktadır.