Beyin AnatomisiBeyin, birçok önemli fonksiyonu yerine getirmektedir. Bu sayede etrafımızda olup biteni değerlendirme ve anlamlandırma işlemlerini yapabilmemiz mümkün olmaktadır. Beş duyu (görme, koku alma, işitme, dokunma ve tat alma) sayesinde beyne mesajları aynı anda iletmemiz mümkündür. Beyin, düşünmeyi, hafızayı, konuşmayı, uzuvlarımızdaki hareketleri ve vücuttaki birçok organı kontrol eder. Strese (sınav heyecanı, işini kaybetme, hastalıklar gibi) bir insanın nasıl cevap vereceğini solunum ve kalp hızı sayısını değiştirerek beyin belirler. Beyin, organize bir yapıya sahiptir ve her bölümü belli fonksiyonlara ayrılmıştır. Beynin ağırlığı doğumdan erişkinliğe kadar değişmektedir. Doğumda ortalama beyin ağırlığı 450 gram kadardır. Çocuklukta bu ağırlık iki katına çıkar. Erişkinlerde kadınlardaki ağırlığı yaklaşık 1.22 kg iken, erkeklerde 1.36 kg kadardır. Sinir SistemiSinir sistemi, merkezi sinir sistemi ve periferik sinir sistemi olarak iki başlıkta incelenebilir. Merkezi sinir sistemi, beyin, ona bağlı kranial sinirler ve omurilikten oluşur. Periferik sinir sistemi ise omurilikten çıkan sinirler ve onların dalları ile otonom sinir sistemi (sempatik ve parasempatik sinirler) tarafından oluşturulur. Beynin Hücre YapısıBeyin, iki çeşit hücreden oluşmaktadır: nöronlar ve glial hücreler. Nöronlar, sinyal ve uyarıları alıp vermekle görevlidirler. Glial hücreler, nöron dışı olan hücrelerin hepsi için kullanılan bir terimdir; bu hücreler destek, beslenme, myelin kılıfını oluşturarak sinirlere iletimi kolaylaştırma gibi görevleri vardır. İnsan beyninde glial hücrelerin sayısı nöronlara göre yaklaşık 50 kat daha fazladır. Glial hücreler, primer beyin tümörlerindeki en sık rastlanılan hücre tipidir. Bir kişide beyin tümörü saptanırsa, biyopsi yapılarak patolojisinin tanısı konulmalıdır. Patoloji tanısı konulduktan sonra hastanın prognozu ve tedavisi konusunda daha iyi yardımcı olunabilir. Meninksler (Beyin Zarları)Beyin, kemikten yapılan bir kaplama içinde tutulmaktadır. Kranium denilen kemik yapı, beyni travmadan korur. Kafa kemikleri ile beyin arasındaki zarlara meninks denilir. Dıştan içe doğru; dura mater, araknoid mater ve pia mater bu zarların isimleridir. Beyin Omurilik Sıvısı (BOS)Beyin omurilik sıvısı (BOS), beynin etrafını sarmakta ve aynı zamanda beynin içinde bulunan ventriküller içinde bulunmaktadır. Bu berrak su görünümündeki sıvı, beyin ve omuriliğin içinde olduğu bir su yastığı görevi görmektedir. Bu sıvı sürekli yapılıp emilmektedir. Ventriküllerin içindeki koroid pleksus denilen dantel benzeri yapıdan çoğu üretilmektedir. Beynin Bölümleri ve FonksiyonlarıBeyin SapıBeyin sapı, beynin aşağıya doğru olan uzantısıdır. Beyinciğin önünde yer alır ve omurilik ile beyin arasındaki bağlantıyı sağlar. Midbrain, pons ve medulla oblongata bölümlerinden oluşmaktadır. Beyin ve omurilik arasında iletimi sağlar. Bunun dışında birçok yaşam ile ilgili fonksiyon burada lokalize olmaktadır. BeyincikBeyincik, kafanın arkasında beynin oksipital lobunun altında yer almaktadır. Beyinden dura kıvrıntısı olan tentorium ile ayrılır. Beyincik, ince el hareketlerinin koordinasyonunu sağlar (cerrahi ya da bir sanat eseri yaparken gibi). Vücut postürümüzün devamını kasların tonusunun devamı ile dengenin sağlanmasında önem arz etmektedir. Beyincik, tekrarlayan hızlı hareketlerin yapılmasında önemli katkı sağlamaktadır (örneğin video oyunları gibi). Beyinciğin hangi tarafında lezyon varsa bulgular vücudun o tarafında olmaktadır; beyinde ise çaprazlanmadan dolayı tam tersi olmaktadır. BeyinBeyin, iki önemli ana bölüme ayrılmıştır: sağ ve sol beyin yarısı (hemisfer). İki hemisfer korpus kallozum ile birbirine bağlanmıştır. Korpus kallozum, her iki beyin yarısını birbirine bağlayarak aralarında mesaj geçişini sağlar. Beynin yüzeyi milyarlarca nöron ve glia hücrelerinden oluşmaktadır.
|
Beyin omurilik sıvısının (BOS) sürekli yapılıp emildiğini ve beyin ile omuriliğin su yastığı görevi gördüğünü öğrendim. Peki bu sıvının düzenli olarak yapılıp emilmesinde herhangi bir sorun çıkarsa hangi problemlerle karşılaşabiliriz?
Cevap yazPeyda, beyin omurilik sıvısının (BOS) düzenli olarak yapılıp emilmesinde sorun çıkarsa, çeşitli ciddi problemlerle karşılaşabiliriz. Örneğin, hidroensefali olarak adlandırılan durum, BOS'un beyin içinde birikmesine neden olabilir ve bu da beyin basıncını arttırabilir. Bu artan basınç, baş ağrıları, bulantı, kusma, yürüme problemleri, görme bozuklukları ve hatta bilinç kaybı gibi belirtilere yol açabilir. Ayrıca, BOS'un yetersiz emilimi ya da aşırı üretimi, beyin ve omurilik fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede kalıcı sinir hasarlarına neden olabilir. Bu nedenle, düzenli BOS akışının sağlanması ve herhangi bir aksaklığın erken tespiti önemlidir.