Beyin zarı kanaması, beynin alt kısmında bulunan büyük atar damarlardan birinin yırtılması sonucu meydana gelir. Bu durumda akan kan beynin çevresine ve omurilik sıvısına kadar ulaşabilir. Kanamanın genel nedeni, beynin içinde var olan bir damarın yırtılmasıdır. Bu damarların duvarları incedir ve bu nedenle yırtılmaya oldukça meyillidir. Bu tür damarlar bazı insanlarda bulunurken, bazılarında bulunmaz. Beyindeki bu tür damarların neden var olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Bazı insanlarda doğuştan itibaren bulunur ve bazı insanlarda yaşamları boyunca yırtılmadan kalabilir. Beyin zarı kanamasının sonuçları genellikle çok ciddi durumlara yol açar. Bu kanamayı geçiren insanlar genellikle tedavi edilemez ve sonuç olarak hayatlarını kaybederler.

Beyin zarı kanaması çok nadir görülen bir kanama türüdür. İnsanlarda felçlerin meydana gelmesinin ana nedenlerinden biridir. 20-65 yaş arası insanlarda görülür ve erkeklere oranla kadınlarda daha sık rastlanır. Beyin zarı kanaması her zaman atardamar yırtılmalarından meydana gelmeyebilir. Bu tip kanamalar kendiliğinden olabilir ve genellikle beyindeki boşluklarda görülür. Bu tip zarı kanamalarının iyileşme şansı çok yüksektir. Bu kanamaların toplardamarda meydana geldiği tahmin edilmektedir.

Beyin zarı kanaması belirtileri genellikle ani ve şiddetli baş ağrısı ile kendini gösterir. İnsanlar bu baş ağrısını bugüne kadar hiç bu kadar ağrımadı şeklinde ifade ederler. Bütün kafaya yayılan ağrı genellikle başın arka kısmında daha şiddetli hissedilir. Bulantı ve kusma gibi şikayetler baş ağrısına eşlik edebilir. Bilinç kaybı, dikkatte azalma, gözlerde bulanıklık ve giderek komaya giden belirtiler gösterebilir. Görmede bozukluk, çift görme veya gözlerde ani görme kaybı da ortaya çıkabilir. Boyun ve sırt ağrıları olabilir. Vücudun herhangi bir bölgesini hareket ettirememe durumu yaşanabilir. Kişisel bozukluklar, kafa karışıklığı ve aşırı sinirlilik de belirtiler arasındadır.

Tedavinin amacı kanamanın sebebini ortadan kaldırmak ve istenmeyen durumların gelişmesini engellemektir. Hasta eğer bilincini tamamen kaybetmişse uygun pozisyonda tutulmalı, hava yolu açık tutulmalı ve yaşam desteği sağlanmalıdır. Geriye kalan tıbbi müdahale, kafa içindeki basıncı azaltmayı hedefler. Kişinin bilinci açık ise kesinlikle hareket etmemesi sağlanmalı ve olası bir komplikasyona karşı gözetim altında tutulmalıdır. Bu süre zarfında kafa içi basıncını artıracak herhangi bir faaliyet yapılmamalıdır. Bu faaliyetler baş aşağı eğilmek ve aniden pozisyon değiştirmek olarak nitelendirilmektedir. Kesinlikle hastayı strese sokacak durumlardan uzak tutulmalı ve rahat nefes alabileceği bir ortam sağlanmalıdır.

Beyin zarı kanamasını önlemek için alınabilecek bazı tedbirler şunlardır:

Beyin zarı kanaması ciddi ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Erken teşhis ve tedavi, hastanın yaşam kalitesini ve hayatta kalma şansını artırabilir. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında hemen tıbbi yardım alınmalıdır.